Arabaları geride bırakan bir e-bisiklet - DUOTTS F26 testi
DUOTTS F26, sevgi dolu maksimalistler için her şeyin en üst noktasıdır! Test için alabileceğim söylendiğinde nefesimi tutamadım. Veri sayfasında F26'yı en azından bisikletler arasında gerçek bir asfalt sökücü yapan inanılmaz yetenekler var.
içindekiler göstermek
Video sunumumu mutlaka izleyin ve eğer beğenirseniz kanalıma abone olun, çünkü önümüzdeki hafta başka bir testle geri döneceğim!
Kurye gelip kutunun kamyonun üzerinde olduğunu ama hemen çıkarmamız gerektiğini çünkü patlayacağını söyledi. Bu beni biraz korkuttu, ne yazık ki savaş yaklaştı ama şu ana kadar kimse test edilmek üzere bomba göndermedi. Devasa kutuyu gördüğümde bunun bir bomba değil, karadan havaya füze olduğuna karar verdim.
Kurye biraz nefes alarak onu platformun üzerinde çekmeye başladı, kutunun yan tarafındaki DUOTTS yazısına baktım. Patlamayacağını, en fazla üzerine oturduğumda adrenalinden damarlarımın patlayacağını zaten biliyordum ama gerçekten pişman olmadım. Onu indirdik, garaja taşıdık ve aynı öğleden sonra açtım.
Tamam, diğer tüm işlerimi bir kenara bırakmam gerekiyordu ama DUOTTS F26 gecikmeyecekti, bu makineyle olabildiğince hızlı gitmem gerekiyordu. Sana büyük bir sır vermeyeceğim, onunla gidebilirsin. Onunla hızlı gidebilirsin. Aslında çok hızlı, çok hızlı gitmek mümkündü. Sırıtmayı bırakamıyorum, bunu düşünmek bile ağzımın kıvrılmasına neden oluyor.
Mantık sınırlarının çok ötesine geçen bisikletler var; DUOTTS F26 tam da böyle bir bisiklet.
Her ne kadar öyle olacağından korksam da kutuyu açmak çok zor değildi. Canavar 42 kilo ağırlığında ama bu hiç de şaşırtıcı değil, çok büyük. Gerçekten ilginç olan şey, ne kadar sağlam görünürse görünsün, bu kütlenin çoğunun çerçeveden oluşmamasıdır. Üreticiden talep edilen ve alınan verilere göre çerçeve, 42 kilogram olan brüt ağırlığın yalnızca 5,2 kilogramını alıyor.
Bunun böyle olması hiç de şaşırtıcı değil, çünkü 17,5 Ah kapasiteli bir akü paketi ve iki adet 750 Watt'lık beyin motoru zaten yakl. 20 kilo ağırlığındalar, artı geri kalan kısmı kumanda, vites kutusu, frenler ve diğer önemsiz şeyler oluşturuyor. Bagajı küçük olmasa da F26 sadece boyut olarak değil aynı zamanda görünüm olarak da uyuyor. O da çok büyük.
Kutunun açılmasına dönecek olursak, montaj işlemi ortalama bir bisiklete göre biraz daha karmaşıktır; tek fark, ön tekerlekte bir motor bulunmasıdır. Kısaca bu ekstra bir kablo bağlamamız gerektiği anlamına geliyor ve ön tekerlekte de çok kalın bir aks var ve vidaları sıkabileceğimiz 19'luk büyük bir anahtar da dahil.
Tekerlek zaten 26 inç, bu günümüzde büyük sayılmıyor. Ancak DUOTTS F26'nın tekerleği FAT yani şişmiş yani 4 inç genişliğinde. Bu onu büyük bir motosiklete benzetiyor ve asfaltta kayarken öyle bir ses çıkarıyor ki, hafif bir abartıyla arabalar önüme geçiyor.
Aslında biraz abartı bu ama yayalar 20-30 metre uzaktan bile dönüp geriye bakıp kaçacak gibi değil.
DOUTTS F26 bu nedenle çok büyüktür. Hem büyüklüğü hem de görünümü itibariyle tam bir canavar. Bu çoğunlukla Çin elektrikli bisikletleri arasında geçerli, çünkü bu hafta sonu bile daha küçük olmayan KTM bisikletlerini (elektrikli olanları) gördüm. Belki sadece lastikler biraz daha inceydi ve motor ortadaydı ama yine de ilk bakışta pek bir fark yok.
Önceki paragraflarda spesifikasyonlara zaten değindiysem buna devam edeceğim!
İki adet motor olduğunu ve bunların 750 watt olduğunu yani toplamda 1500 watt gücün F26'yı hareket ettirebileceğini ancak şart olmadığını, yarıya indirilebileceğini söylemiştim. Elektrik sistemi zaten 48 volttur. Torkun 130 Nm olduğunun yazılı olduğu bir "fabrika" resmi buldum. Lanet olsun, 130 Nm bir bisiklet için çılgınca bir değer!
Hızlanma için büyük bir torka ihtiyaç vardır, yüksek azami hız için de yüksek güce ihtiyaç vardır. Bu düzenlenebilir, bu iyi, ama düzenlenmezse düz yolda 52-54 Km/saat hıza çıkıyor. Şimdi sıkı tutunun, pedalı çevirmeseniz bile, hepsi bu. Yani iki motor, 1500 watt ve 26 inç jantlarla (ki bunlar çürük lastiklerden dolayı yuvarlanma direnci oldukça yüksek) şehir içinde yasal hız sınırının üstüne çıkabiliyorsunuz çünkü KRESZ'e göre, resmi olarak bir moped'i saatte maksimum 40 kilometre hızla kullanabilir.
Hız yüksekse iyi bir frene ihtiyacınız vardır. DUOTTS'ta bu konuda herhangi bir risk almadılar, hem öne hem de arkaya hidrolik frenler takıldı. Fren DYISLAND marka iki pistonlu bir çözümdür. Onlar hakkında fazla bir şey bulamadım, sadece birçok üretici kendi bileşenlerini kullanıyor ve fiyatı da orta sınıf Shimano ile hemen hemen aynı seviyede. Kesin olarak bildiğim şey, 1000 watt Laotie HUF100'ün tam da böyle frenlere sahip olduğu, onları söyledim ve çok iyi çalıştılar.
Pilin LG hücrelerinden yapıldığı söyleniyor, mağazalardaki resme göre alışılagelmiş 0 günlük, 3 aylık ve 365 aylık garanti yerine pil takımı için 1000 gün garanti alıyoruz. Teşvik edici. Ayrıca burada 2500'den fazla şarj döngüsüne kayıpsız dayanabileceğinin reklamını yapıyorlar, bu da kulağa hoş geliyor. Her neyse, günümüzde daha iyi hücreler 3000-75 döngüye dayanabiliyor, böylece kapasite hala fabrika değerinin yüzde 80-8'inin üzerinde kalıyor, bu da normal kullanımda pil değiştirilmeden 10-XNUMX yıl veya daha fazla süre anlamına geliyor.
İlkbaharda ayrıca ön amortisörün Yixin tarafından yapıldığını öğrendim ve bu arada Mercedes ve BMW'nin hidrolik malzeme tedarikçileri olduklarını da öğrendim. ayaklıklar, amortisörler ve benzerleri altında kaporta braketleri ve lastik contalar yaparlar. Kendi fabrikası olan oldukça büyük bir üretici, sanırım şok emilimi konusunda biraz deneyime sahipler. Yazılanlara dayanmaktadır.
Birkaç ilgi çekici nokta daha, sonra deneyimlere geçelim!
Dışarıda bırakılan ilk şey, 150 kilogram olan taşınabilir ağırlıktır. Bu, normal 100 veya 120 kiloya kıyasla oldukça iyi geliyor. İkincisi ise övgüye değer olan IPX4 su korumasına sahip olmamız. Üçüncüsü ise 55 derecelik bir eğimi onunla tırmanabiliyorsunuz. Bu oldukça fazla görünüyor, 55 derece yüzde 115 civarında, sacc/yaklaşık. bu oldukça kaba bir değer. Son olarak saf elektrik modunda 50 kilometre, yuvarlanma modunda ise 100-120 kilometre olan menzil.
Tamam, sonra nasıldı bölümü geliyor, kısaca cevap vermek istersem sadece şunu yazacağım: ÇILGIN, EĞİTİM, BEYİN ŞOK EDİCİ, ARABALARIN EN HIZLISI. Aslında bu duyguyu aktarmak imkansızdır.
Kapsamla ilgili önceki bölümü bitirdiysem şimdi onunla başlayacağım. Belki açıklanan verilerin gerçekle hiçbir ilgisinin olmamasına şaşırmadınız ama biz buna alışkınız, arabalar veri sayfasında belirtilen kadar enerji tüketmiyor.
Düşük hızda, örneğin yardımcı viteste, sonunun 19 Km/saat olduğu bir sürüş yapıyorsanız, o zaman bisikletin tek motorlu modda 60-70 kilometre civarında olabileceğini tahmin ediyorum. Ancak bu, hiçbir mazeretin olmadığı, gerçekten ilerleme kaydetmeniz gerektiği anlamına gelir.
Üst sınırın olmadığı daha yüksek bir viteste, diyelim beşinci viteste, tüketim oldukça artıyor ve arabayla 40 kilometreye ulaşmanız bile kesin değil ama karşılığında mis gibi gidiyorsunuz.
Eğer sadece motor çalışıyorsa (pedal çevirmezseniz) durum daha da kötüdür (tabii ki). Motosikletle çok hızlı gitmek istemiyorsanız, dağ yok, rüzgar hep arkadan esiyor, makineden 25-30 kilometre çıkabiliyorsunuz. Öte yandan, her iki motor da çalışıyorsa ve maksimum hıza ulaştığınızda, enerjinin motorlara nasıl aktığını neredeyse duyabilirsiniz ve akü göstergesindeki çizgiler hızla tükenmeye başlar.
O halde DUOTTS F26'yı sürmeye nasıl değer?
Peki, yardımla. Bisiklet çok güçlü, yani tek viteste 20 (19), ikinci viteste zaten 30, bu hızın asfaltta bisiklet sürmek için yeterli olduğunu düşünüyorum. Dönüşlerde biraz çaba harcarsanız hızınız 19 yerine 20-21 km/saat olacak, hem aküyü kurtaracaksınız hem de yorulmayacaksınız. Bu, bu bisikletin toz alma modudur. Bundan daha yavaş gitmek istiyorsanız, bazen biraz yavaşlarsınız ve ivmenin sizi almasına izin verirsiniz.
Tırmanış gelse bile yorulmazsınız. 1500 Watt ve 130 Nm tork öyledir ki, tırmanış dik olsa bile neredeyse hiçbir şey fark etmezsiniz. Üstelik çok dik yokuşlarda bile terlemezsiniz.
Bölgemizdeki en dik yokuşu yumuşak elektrikli sürüşle çıktım, zirvede hızım hala 19 km/saatti. Tepelerden birinin zirvesinde evcil hayvan çiftliği bulunuyor, bu da yaklaşık 4 kilometrelik bir mesafe ve 200 metrelik bir yükseklik kazanımı anlamına geliyor. Ben buraya akü modunu kullanarak sorunsuz bir şekilde çıktım ama öyle ki 200 metrelik tırmanışın 150 metresi son kilometreye düşüyor, yani orada yakalayıcılar da var.
Yazdığım gibi, bu şeyin tek dezavantajı, tırmanan iki motorun koçan gazıyla elektrik tüketmesidir.
Eğer çılgına dönmek istemiyorsam ve sadece bisikletin tadını çıkarmak istiyorsam, o zaman sibi-subi, ama çok da öyle. Fabrika lastiklerindeki tümsekler o kadar orta düzeydedir ki, asfaltta sarsılmaz ve orman zeminini kavramaz. Biraz 4 mevsim lastiklere benziyor. Her yerde iyi ama hiçbir yerde harika değil.
Neyse ki, bu boyutta mutlak arazi lastikleri alabilirsiniz, ancak asfalt için de tekerlek izi olmayan lastikler de alabilirsiniz, böylece fabrika seti aşınırsa, size uygun bir şey satın alabileceksiniz. Asfalt kauçuğu menzili neredeyse biraz artıracak.
Her neyse, iki motorlu mod gerçekten oldukça çılgın. Trafik ışıklarında önden yola çıktığınızda arabalar yetişemiyor. Elbette, gıcırdayan tekerleklerle neredeyse hiçbir şeyin yavaşlamayacağını söylemiyorum ama normal bir başlangıçta genellikle en hızlısı benimdir ve son 50'nin üzerinde olduğundan, eğer arkanızdan gelen insanlar istemezseniz kuralları çiğnemek için sizi de geçemezler çünkü yetişemezler.
Şimdi yazarken deneyimimin ne kadar kötü olduğu konusunda kafamı kurcalıyorum ama pek bir şey hatırlamıyorum. Bunlardan biri bilgisayar tutucularından birinin kırık gelmesi ve tamir edilmesi gerekiyor. Diğeri ise taşıma sırasında bagaj rafının bir ayağındaki plastik koruyucu kapağın kaybolması, metal ayağın ise yarım santimetrelik boyaya zarar vermesi. İşleyişini de etkilemiyor ama yarım milyonluk bir bisiklet için can sıkıcı bir durum. Bunun için kesinlikle bir tür geri ödeme isterim.
Üçüncüsü ise bisikletin ağırlığı yani 42 kilo yani onu otobüse, tramvaya ya da metroya koyamazsınız, belki sadece alçak tabanlı Flört sayılabilir, trenle gidip gelirseniz oraya yuvarlayabilirsiniz. .
En büyüğü ön amortisör ama yazdığım gibi o da fena değil ama daha ciddisine katlanabilirdim. Sonuncusu ise 1-2 yerde ufak sızıntı gördüğüm kaynaklar. Ben de çirkin demeye cesaret edemem ama son zamanlarda güzellerine rastladım.
Menzili olumsuz olarak sınıflandırmıyorum, bir yandan çoğu bisiklet (arabaların yanı sıra) verilerle hile yapıyor, diğer yandan 2 motorlu bir ekonomik bisikletin olmaması bekleniyordu. Aynı zamanda, onu parçalamazsanız, tek motor kullanırsanız menzil yaşanabilir hale gelir ve tırmanış yaklaştığı için ekstra güce ihtiyacınız varsa o zaman kırılmazsınız.
Daha önce de söylediğim gibi, çok fazla watt'a sahip olmak, etrafta binlerce watt'la dolaşmanız gerektiği anlamına gelmez. Bu çok güçlü olmanın avantajı değil, dağda ölmeyeceğiniz gerçeğidir.
Birkaç kelime daha.
Koltuk rahat ve yumuşak, eğer F26'ya sahip olsaydım değiştirmezdim. Şok emilimi iyi ama daha iyisini görmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Ama sallanmıyor, takırdamıyor, kapatılabiliyor, açılabiliyor, yani genel olarak sorun yok.
Fren mükemmel bence, tutamaktaki küçük bir kadran ile kavrama noktasını sürüş sırasında bile ayarlayabilirsiniz. Gıcırdamaz, takırdamaz, belirtildiği gibi fren yapar. Yüksek güç nedeniyle vites değiştirici birkaç vites daha takabilirdi ama dürüst olmak gerekirse bu sadece bisikletin 50-54 değil, 60-65 diyelim ve Ne?
Kimse ölmek istemez, bu bir yol yarışı bisikleti değil, 50 hıza çıkmanıza gerek yok, bence XNUMX+ hız bile yeterli. Biraz gereksiz olsa da bu hızlanma ve maksimum hız sayesinde trafikteki sürücüleri de rahatsız etmeyeceğiniz bir gerçek.
Kapanış sözü ne olmalı?
DUOTTS F26 şimdiye kadar kullandığım en güçlü bisiklet. Gerçekten çılgınca, eğer yarışmayı ve çılgınlığı seviyorsanız seveceksiniz. Ben de onu seviyorum. Sadece sürmek istiyorsanız, nefret de etmeyeceksiniz, büyük ve kalın lastikler yoldaki kusurları düzeltiyor, nispeten büyük ağırlık güvenlik hissi veriyor ve frenlerin kalitesi de buna katkıda bulunuyor.
Rahat ve çok torklu. Güçlüdür, iyi görünür ve düzgün bir şekilde bir araya getirilmiştir. Kabloların neredeyse tamamen gizlenmiş olması, ön farın, projektörün çok büyük olması ve çok güçlü bir ışığa sahip olması hoşuma gidiyor. Diyelim ki bu kadar güçlü ve pahalı bir bisikletin neden normal bir arka lambaya sahip olmadığını bilmiyorum. Bu öyle bir Çin temposu ki, kimse bana neden yüzbinlerce forintin bin forint değerindeki pillerin sığmadığını açıklayamıyor.
Söylenecek tek şey bu, bugün gerçekten çok güzel bir gün geçirdim. Aslında sabahtan öğleden sonraya kadar gelip gittim, satın aldım, video çektim, fotoğraf çektim ve DUOTTS F26'nın gücünün tadını çıkardım.
Fiyatı görelim. Batılı, markalı, tork algılayıcı, ortadan motorlu, 250 watt'lık bir bisiklet için 750-800 HUF isteyebilirseniz, o zaman 1500 watt'lık, iki motorlu bir canavar için 480 çok fazla bir rakam değil. Neyse 480 HUF çoğumuz için çok para ama maalesef durum şu ki F26'nın maliyeti o kadar ve yine de bakmadan söyleyebilirim ki bunun için fazla bir ücret talep etmiyorlar.
Burası Macaristan. Birkaç hafta önce bir bisiklet firmasıyla ilgili bir yazı okumuştum; batıda neredeyse sadece elektrikli bisiklet satabildiklerini ve bu bisikletlerin fiyatının 500 binin altında değil, 800 bin+ kategorisinde olduğunu söylediler. Yani bu ne yazık ki böyle bir soru. Bizim için hâlâ pahalı, bu da batımızda ucuz. Biz böyle gittik.
Aynı zamanda, eğer seviyorsanız, güce ihtiyacınız varsa, çok fazla tepe varsa, ortalamanın üzerindeyseniz, sadece yarışmayı seviyorsanız, o zaman satın alın, hayal kırıklığına uğramayacaksınız!
DUOTTS bisikleti Çek deposundan sipariş edilebilir, fiyata KDV dahildir ve gümrük ücreti yoktur. Beklenen teslimat süresi 7 iş günüdür ve bisikletin fiyatı BGCZBP292 Kupon kodunu kullanarak 472 bin forint. Satın almak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın:
